Scp 075 Tr Taslak

Madde #: SCP-TR-075

Nesne Sınıfı: Yok

Özel Saklama Prosedürleri: SCP-TR-075 bütün Vakıf personellerinden saklanacaktır. SCP-TR-075 makalesinin yazarı, makaleyi bitirdikten sonra kendini çekmecesinde bulunan .38 kalibre altı patlarını, yine çekmecesinde bulunan bir adet mermi ile doldurmalı ve bu mermiyi silindirin üst haznesine getirmelidir. Bu işlemi tamamladıktan sonra silahın horozunu çekip namlusunu iki gözünün ortasına dayamalıdır. İsteğe bağlı olarak son duasını ettikten sonra, silahın tetiğini çekip, kendi hayatına son vermelidir.

Açıklama:
SCP-TR-075, hikâyenin en iyi başlangıcıdır.

SCP-TR-075, 25 Mar 2024 19:47 saatinde meydana gelmiş pata-fiziksel çökmedir. Bu çökme, Dr. Altay’ın kendisinin bir kurguda olduğunu fark etmesiyle başladı. Kurgunun devamını sağlamak adına Dr. Altay’ın durumundan, bütün personelin haberi oldu. Dr. Altay kısa bir süre sonra sorguya çekildi.

İlave.Omicron:

Sorgulayan: Site-107’nin Yöneticisi Dr. Sinan Demir
Sorgulanan: Dr. Ferdi Altay
Dr. Demir: Sana ne oluyor? Bize ne oluyor?
Dr. Altay: Hayır hayır hayır hayır. Yapamaz. Bunu yapamaz.
Dr. Demir: Neyi yapamaz? Kim, ne yapamaz? Açıklasana lanet olası!
Dr. Altay: Durdurmalısın. Bunu yapmazsan sonuçları hayal edebileceğinden daha kötü olacak.
Dr. Demir: Ne? Ne diyorsun, neyi yapmazsam. Doktor Altay, siz kafayı mı sıyırdınız?
Dr. Altay: Bilmiyormuş gibi davranma. Neden buradayız, hatırlasana.
Dr. Demir: Ben…
Dr. Altay: Cebindeki .38 kalibre, çıkart onu ve ateş et. Alnımın ortasına. Sonra bir tane de kendine.
Dr. Demir: Ne? Asla.
Dr. Altay: Lütfen. Yalvarıyorum. Bu zaman çizgisi devam edemez. Bunu sen de biliyorsun.
Dr. Demir: Hayır. Olamaz, yok, hayır.
Dr. Altay: Ama öyle. Yap, onlar gelmeden önce. HADİ!
Dr. Sinan Demir, silahını çıkartır ve hazır konuma getirir. Sonra silahı Dr. Altay’ın kafasına doğrultur.
Dr. Demir: Yapamam. Ben…
Dr. Demir’in silahı ateş eder.
Dr. Demir: Hassiktır. Ben, ne?
Dr. Demir silahı kendi kafasına dayar. Bu sırada sorgu odasına üç silahlı güvenlik gücü girer.
Bilinmeyen: Silahını yere at, şimdi!
Dr. Demir’in silahı tekrar patlar. Dr. Demir yere düşer.
Ve hikâye burada biter

İlave.Alpha:

Sorgulayan: Site-107’nin Baş Yöneticisi Dr. Sinan Demir
Sorgulanan: Dr. Ferdi Altay
Dr. Demir: Sana ne oluyor? Bize ne oluyor?
Dr. Altay: Hayır hayır hayır hayır. Yapamaz. Bunu yapamaz.
Dr. Demir: Neyi yapamaz? Kim, ne yapamaz? Açıklasana lanet olası!
Dr. Altay: Durdurmalısın. Bunu yapmazsan sonuçları hayal edebileceğinden daha kötü olacak.
Dr. Demir: Ne? Ne diyorsun, neyi yapmazsam. Doktor Altay, siz kafayı mı sıyırdınız?
Dr. Altay: Bilmiyormuş gibi davranma. Neden buradayız, hatırlasana.
Dr. Demir: Ben…
Dr. Altay: Cebindeki .38 kalibre, çıkart onu ve ateş et. Alnımın ortasına. Sonra bir tane de kendine.
Dr. Demir: Ne? Asla.
Dr. Altay: Lütfen. Yalvarıyorum. Bu zaman çizgisi devam edemez. Bunu sen de biliyorsun.
Dr. Demir: Hayır. Olamaz, yok, hayır.
Dr. Altay: Ama öyle. Yap onlar gelmeden önce. HADİ!
Dr. Demir: Hayır dedim! Bu delilik, sen delirmişsin!
Dr. Altay: Hayır! Lütfen, gitme.
Dr. Sinan Demir odadan ayrılır.

SCP-TR-075, hikâyenin en kötü sonudur.

İlave.Alpha.2: Uyarı

BÜTÜN PERSONELİN DİKKATİNE

Yakın zamanda yaşanan olaylar ışığında bütün personelin, kurgusal edebiyat eserleri ile etkileşime girmesi kesinlikle yasaklanmıştır. Lütfen ekranınızı kapatın ve bulunduğunuz odadan dışarı çıkın.

İlave.Alpha.3: Toplantı

Önsöz: Bu video transkripti, Site-107’nin -7. Kat toplantı odasında, [Sansürlü Tarih] tarihinde gerçekleşmiş toplantıya aittir. Toplantıda Site-107’nin Yönetmenleri ve Baş Araştırmacıları katılmıştır.

Karışık konuşma sesleri duyulur.
Dr. Demir: Herkes, lütfen sessiz olabilir mi? Sessizlik!
Konuşma azalarak son bulur.
Dr. Demir: Buraya hepinizi toplamamın sebebini biliyorsunuz sanırım.
Dr. Korkut: Bize gece masalı okumaya gelmediğin kesin.
Bir kişi gülmeye başlar, katılan kimse olmadığından kısa bir süre sonra susar.
Dr. Demir: Teşekkürler, kesinlikle bu yüzden değil. Hepiniz Dr. Altay’a ne olduğunu az çok biliyorsunuz. Sorun da bu. Bu toplantı odası dışında olan kimse Dr. Altay’a ne olduğunu bilmiyor, daha da kötüsü bilemiyor.
Dr. Ateş: Bana eski kafalı deyin ama ben klasik delirmeleri tercih ederdim. Bütün bu psişik saçmalıkları olmadan daha iyiydi sanki.
Dr. Rose: Şu son dediğine odaklanabilir miyiz, lütfen? Bazı çalışan arkadaşlarıma anlatmaya çalıştım ama bana deliymişim gibi baktılar.
Dr. Rose: Kapa çeneni Altan.
Dr. Rose: Çenen kapalı kalsın öyleyse.
Dr. Demir: Evet, O5 komutu ile iletişime geçtim, her ne kadar başa bela bir iş olsa da. Hiç biri beni aldırmadı. Yani, “Yalancı pislik!” deyip D rütbemi sınıfına da düşürmediler ama… Sanki umurlarında değilmiş gibiydi.
Dr. Korkut: Vay canına, O5 bir çalışanını umursamıyor. Alarmları çalın, Dünyanın sonu geliyor.
Dr. Demir: Peki, sen ne düşünüyorsun. Madem bu kadar fikrin var.
Dr. Korkut: Diyorum ki, hepimiz kafayı yedik. Şu anda kameradan bir oda dolusu manyağı izliyorlar.
Dr. Demir: Hepimizin aynı anda sıyırması olası değil.
Dr. Korkut: Neden olmasın? Kitle histerisi gayet görülmüş bir şey.
Dr. Demir: Belki, belki… Ama araştırmaya devam etmeliyiz. Dr. Altay’a bir şey oldu ve sadece kendisi değil, herkes etkilendi. Nasıl veya neden bilmiyoruz ama var olduğunu biliyoruz, kısmen. Bundan daha kötü durumları da gördüm. Bu yüzden şu andan itibaren herkesin birbiri ile iletişimde kalmasını istiyorum. Her hafta burada toplanıp bu konuyu tartışacağız. İtiraz istemiyorum.

İlave.Alpha.4: Seçenek

Şimdi, sen Doktor Marie Rose oldun. SCP Vakfı içinde Site-107’nin Yönetim Kurulunun bir üyesisin. Bu insanların sana saygı duymasını sağlamıyor elbette. Hayatın boyunca sıkı çalıştın ve alanında uzmanlaştın. Site-107’nin %70’i senden nefret ediyor ve %29’u kim olduğunu bilmiyor. En azından buna alışkısın. Seni etkilemesine izin vermiyorsun ama uzun süredir “arkadaş” diyebileceğin biri olmadı. Bu lanet Vakıf’a katıldığından beri hatta. Ah, ne mi yapıyorsun? Pek bir şey değil. Sadece ofisinde oturuyor ve bu haftanın programlarına bakıyorsun. Garip derecede sakin bir hafta gibi gözüküyor. “Gibi” bu cümledeki vurgulu söz oluyor. Aslında gramer olarak o kadar kafa yormadın o cümleye. Önemli olan bu değil ama. Önemli olan şimdi ne yapacağın.

Burada Kal Sırları açığa çıkar

Unless otherwise stated, the content of this page is licensed under Creative Commons Attribution-ShareAlike 3.0 License